Engelleri aşmak toplumsal gelişime katkı sağlıyor

Dünya Sağlık Örgütüne (DSÖ) göre dünya nüfusunun 1 milyardan fazlası özel gereksinimli bireylerden oluşuyor. 7 milyardan fazla olan dünya nüfusunun yüzde 15’ine denk gelen bu rakam, nüfusun hızla yaşlanması ve kronik hastalıklardaki artış nedeniyle her geçen gün artıyor. DSÖ verilerine göre, engelliler “dünyanın en ötekileştirilmiş grupları” arasında yer alıyor. Bu ötekileştirmeye ve toplum tarafından yaratılan engellere dikkati çekmek, özel gereksinimli bireylerin toplumda etkin yer almalarını sağlayacak fikirlerin oluşmasına katkı sunmak amaçlarıyla düzenlenen Engelleri Aşan Fikirler çalıştayı, toplumun farklı kesimlerinden gelen değerli katkılarla tamamlandı.

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Engelliler İçin Destek Programı, Çocuk Gelişimi Programı, Teknoloji Transfer Ofisi, Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Engelli Öğrenci Birimi ve İstanbul Zihinsel Engelliler için Eğitim ve Dayanışma Vakfı (İZEV) ortaklığında düzenlenen Engelleri Aşan Fikirler çalıştayı, özel gereksinimli bireylerin hayata eşit ve etkin katılımları konusunda özellikle eğitim alanındaki farkındalığı artırmayı amaçladı. Özel gereksinimli bireylere yönelik çalışmalar yürüten konuşmacılar sorunları ve önerilerini dile getirirken, katılımcılar da Hayal, Gelecek ve Hayat atölyelerinde engelleri aşan fikirlerini anlattı.

Program sonunda okunan sonuç bildirisinde; özel gereksinimli bireylerin haklarının farkında olan ve tespitlerin ötesine geçerek ihtiyaçları için çözüm üreten bir toplumsal yapının gerekliliği vurgulandı. Öte yandan eğitim süreçlerinin özel gereksinimli bireylerin ihtiyaçları ve teknolojinin imkânları doğrultusunda yeniden düzenlenmesi, yaygın, ucuz, erişilebilir ve çok kullanıcıya ulaşan uygulamaların hayata geçirilmesi gerekliliğine işaret edildi. Aynı zamanda alanda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının kendi kaynaklarını üreten yapılara evrilmesi ihtiyacı dile getirildi. Alana dair üretilen fikirlerin proje, patent ve markalaşma süreçlerinde üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarının birlikteliğine daha çok ihtiyaç olduğunun da altı çizildi.

Eğitimde etkileşim önemli

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Programı öğretim görevlisi Mine Kazancı Gül moderatörlüğünde yürütülen çalıştayın açılış konuşmalarını Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fahameddin Başar, Engelliler İçin Destek Programı Başkanı Prof. Dr. Esra Akgül ve Teknoloji Transfer Ofisi Müdürü İlhan Özsoy gerçekleştirdi.

Özel gereksinimli öğrencilerin temel fizik kavramlarını öğrenebilmesi için geliştirdiği çeşitli materyaller ve kitaplarla birçok insana dokunan Kafkas Üniversitesi Eğitim Fakültesi Temel Eğitim Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Şahin Bülbül, etkileşimin yüksek olduğu eğitim süreçleri sayesinde özel gereksinimli öğrencilerin daha sağlıklı, mutlu ve başarılı olacağına vurgu yaparak, “Tüm insanlar eğitim alma, öğrenme ve insanlarla etkileşim hakkına sahiptir. Bunu fark ettiğimizde birçok engeli de kaldırmış olacağız. Yapacağımız basit değişiklikler farklı gelişen bireylerin eğitim hayatının önünü açacak, böylece aştığımız her engelle toplumsal gelişime katkı sağlayacağız.” dedi.

Teknolojiyle engeller kaldırılabilir

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü öğretim görevlisi Dr. Öğr. Üyesi Ali Nizam, özel gereksinimli bireylerin hayatını kolaylaştıran teknolojik araç ve uygulamalar ile yapılabilecek çalışmalar hakkında bilgiler paylaştı.

Bilişim teknolojileriyle birçok engelin ortadan kaldırılabileceğine dikkati çeken Nizam, “Sensörler, bulut ve veri depolama sistemleri, yapay zekâ, görüntü işleme gibi teknolojilerle hem mevcut hem de yeni sistemler özel gereksinimli bireylerin erişimine uygun hale getirilebilir. Dünyadaki erişilebilirlik standartları takip edilerek özellikle kamu kurumlarının bu standartlara uyması teşvik edilebilir.” ifadelerini kullandı.

Dünya nüfusunun yüzde 15’inin özel gereksinimli bireylerden oluşmasına rağmen bu alandaki bilişim harcamalarına dair elde bir veri olmadığını kaydeden Nizam, “Toplam bilişim harcaması 5 trilyon dolar. Ancak özel gereksinimli bireylere yönelik ne kadar bilişim harcaması yapılıyor, bunun bir verisi yok. Teknoloji çok ama yaygınlık ve yatırım problemi önümüzde duruyor.” diye konuştu.

Ülkemizde bilgisayar ve teknoloji destekli eğitim imkânlarının hem içerik hem de kullanım kolaylığı açısından kapsamlı ve yeterli olmadığını da söyleyen Nizam, çalışmaların artırılması temennisinde bulundu.

Anlam üretmek ve insanlara dokunmak

İstanbul Zihinsel Engelliler için Eğitim ve Dayanışma Vakfı (İZEV) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Kural ise İZEV’ le yollarının kesişmesinin ardından başlayan gönüllü olma hikâyesini ve başka yaşamlara dokunmanın kendi kişisel gelişimine etkilerini anlattı.

Sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarını İZEV’deki deneyimleri üzerinden değerlendiren Kural, “Sosyal farkındalık, kendimizden öte bir toplumsallığa sahip çıkmak, başkaları için mücadele etmektir. Bizler de sivil toplum kuruluşlarında bunu yapıyoruz. Ancak STK’lar yöntemlerini değiştirmeli. Bağışlarla ayakta durmanın ötesinde bir anlam üretmeleri, bu anlamı sahaya aktarmaları ve insanlara dokunmaları gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

Çalıştayın ardından gerçekleşen Doç. Dr. Şahin Bülbül’ün Hayal Atölyesi, Dr. Öğr. Üyesi Ali Nizam’ın Gelecek Atölyesi ve Hakan Kural’ın Hayat Atölyesinde üretilen fikirlerin proje haline getirilmesi, patent ve diğer süreçlerinin takibi Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi tarafından yürütülecek.